Metin2 Pvp Server | Pvp Server | Pvp Hileleri | Metin2 Hileleri
www.OnlineTR.forum.st
Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-Üye Olursanız Forumdaki Reklam - Link vb. Görebilirsiniz. Bunlardan Yararlanmak İçin Sitemize Üye Olmalısınız Yada Giriş Yapmalısınız ..!
Metin2 Pvp Server | Pvp Server | Pvp Hileleri | Metin2 Hileleri
www.OnlineTR.forum.st
Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-Üye Olursanız Forumdaki Reklam - Link vb. Görebilirsiniz. Bunlardan Yararlanmak İçin Sitemize Üye Olmalısınız Yada Giriş Yapmalısınız ..!
Metin2 Pvp Server | Pvp Server | Pvp Hileleri | Metin2 Hileleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Metin2 Pvp Server | Pvp Server | Pvp Hileleri | Metin2 Hileleri
Konu: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:36 pm
1 Ekim 1945
Dağın üstünde: akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde. Bugün de: sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. Birazdan açar kırmızı kırmızı: gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı. Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı.. .
Nazım Hikmet Ran
En son iη¢υвυѕ tarafından Salı Mayıs 04, 2010 4:40 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:36 pm
1 Mayıs da
Yaşım yirmi Lenin sağ Kızıl Meydan'da Yüzellibin insan Otuzbeşyıl geçti aradan Yaşım yine yirmi Lenin yine sağ Kızılmeydanlar'da Bir milyon insan .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
19 yaşım
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım 19 yaşım Sana anam gibi hürmet ediyorum edeceğim Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum gideceğim Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım 19 yaşım * Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım Oturuyor 19 yaşım yatağımın başucunda ellerimin avucunda bana diyor ki; -- kafamızda getirelim geri o delikanlı günleri cancazım, o dehşetli güzel günleri... * Köpüklü şahlanışların dönüm yeri.. Dünyanın altıda biri; kan içinde doğuran ana.. İstasyondan istasyona yalınayak tankları kovalayarak açlıkla yarış... Şarkıların boyu kilometre ölümün boyu bir karış... * Kafkas; güneş Sibirya; kar Seslenebildiğiniz kadar ses- -lenin 24 saatte 24 saat Lenin 24 saat Marks 24 saat Engels Yüz dirhem kara ekmek, 20 ton kitap ve 20 dakika şey! .. * Ne günlerdi heheheeey onlar ne günlerdi ahbap! ! .. Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım Duruyor karanlıkta 19 yaşım Lambayı yakıyorum ona hayretle muhabbetle hürmetle ve daha bilmem neyle bakıyorum bakışıyoruz * Yılların arkasında çırptı kanadını 'Strasroy Ploşaat' ın saat kulesi Yaşıyor herhangi bir 24 saatini Vatandaş kavgasının darülfünun talebesi; Balık çorbası, tüfek talimi, tiyatro, balet KİTAP.. Patetes kamyonu başında süngü tak bekle nöbet KİTAP... KİTAP... Madde, şuur, istismar, fazla kıymet KİTAP... KİTAP... KİTAP... Manikür; hayır, Diş fırçası; evet. KİTAP... KİTAP... KİTAP... Bu ne 24 saat bu ne 24 saattir ahbap! ! * Aşk; yoldaş, Profesör; yoldaş, Zenci; coni, Alman; Telman, Çinli; Li Ve 19 yaşım yoldaş da yoldaş, yoldaş da yoldaş, yoldaşım... Yılların arkasında yuvarlanıyor başım başım yuvarlanıyor Uzun saçlarından tutuştu yıllar yıllar yanıyor yanıyor da yanıyor... * Oku Yaz Boz Bağır Çağır! Bütün kuvvetinle nefes al... KaFanda, kalbinde etinde iskeletinde ihtilal... İhtilal; gündüz-gece Gece ormanda çam dalları yakarak, bembeyaz yusyuvarlak aya bakarak, hep bir ağızdan şarkılar söyleniyor.. Ve bu anda kuvvetli dinç bir ağrıdan gelen deli bir sevinç sıçrar atlar köpüklenir çatlar kafanda... * Haaayydaa, beyaz orduları dumanlı ufuklar gibi önüne katan bir kızıl süvarisin, bir kızıl süvariyim, bir kızıl süvariyiz, bir kızıl, , , , , Geçti üç yıl Ey benim 19 yaşım, Ormanda çam dalları yaktığımız hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek aya baktığımız gecelerin üstünden........ Ben yine söylüyorum aynı şarkıları Döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa, ben kattım önüme rüzgarı... Ve sen ki en yıkılmazları yıkabilirsin, gözüme bakabilir elimi sıkabilirsin... Ve sen ki... Sen, BENİM İLK ÇOCUĞUM, İLK HOCAM, İLK YOLDAŞIM 19 YAŞIM .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
1945 Yılı Aralık Ayının Dördü
İlk göz göze geldiğimiz günkü elbiseni çıkar sandıktan, giyin,kuşan, benze bahar ağaçlarına... Hapisten mektubun içinde yolladığım karanfili tak saçlarına, kaldır,öpülesi çizgilerle kırışık, beyaz alnını, böyle bir günde yılgın ve kederli değil, ne münasebet, böyle bir günde bir isyan bayrağı gibi güzel olmalı Nazım Hikmet'in kadını!... .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
21-1-924
Lambayı yakma, bırak, sarı bir insan başı düşmesin pencereden kara. Kar yağıyor karanlıklara. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum. Kar... Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar.. Ve şehir kör bir insan gibi kaldı altında yağan karın. Lambayı yakma, bırak! Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.
Nazım Hikmet RAN
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
23 Eylül 1945
O şimdi ne yapıyor şu anda, şimdi,şimdi? Evde mi, sokakta mı, çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı? Kolunu kaldırmış olabilir, --- hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu bu hareketi!...
O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir, -- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili, canımın içi ayaklar!...
Ve ne düşünüyor beni mi? Yoksa ne bileyim fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi? Yahut, insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu?
O şimdi ne düşünüyor, şu anda, şimdi, şimdi?... .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
23 Sentlik Asker
23 Sentlik asker Mister Dalles, sizden saklamak olmaz, hayat pahalı biraz bizim memlekette. Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti, Ankara'da 23 sente,
yahut iki kilo kuru soğan, yahut bir kilodan biraz fazla mercimek, elli santim kefen bezi yahut, yahut da bir aylığına yirmi yaşlarında bir tane insan.
erkek, ağzı burnu, eli ayağı yerinde, üniforması, otomatiği üzerinde, yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır, belki tavşan gibi korkak, belki toprak gibi akıllı belki gençlik gibi cesur, belki su gibi kurnaz (her kaba uymak meselesi) , belki ömründe ilk defa denizi görecek, belki ava meraklı, belki sevdalıdır. Yahut da aynı hesapla Mister Dalles (tanesi 23 sentten yani) satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına, seksen beş onda altısını yahut bir çift iskarpin parasına. Yalnız bir mesele var Mister Dalles, herhalde bunu sizden gizlediler: Size tanesini 23 sente sattıkları asker mevcuttu üniformanızı giymeden önce de, mevcuttu otomatiksiz filan, mevcuttu sadece insan olarak mevcuttu, tuhafınıza gidecek, mevcuttu hem de çoktan mı çoktan, daha sizin devletinizin adı bile konmadan. Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu, mesela, Mister Dalles, yeller eserken yerinde sizin New-York'un, kurşun kubbeler kurdu o gökkubbe gibi yüksek, haşmetli, derin. Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek. Halı dokur gibi yonttu mermeri, ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri. Dahası var Mister Dalles, sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz, zulüm gibi, hürriyet gibi, kardeşlik gibi sözlerin, dövüştü zulme karşı o, ve istiklal ve hürriyet uğruna ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek, ve yarin yanağından gayrı her yerde, her şeyde, hep beraber, diyebilmek için, yürüdü peşince Bedreddin'in O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir. kaya gibi yumruğunun son ustalığı: 922 yılı 9 eylülüdür. Dedim ya Mister Dalles, , Herhalde bütün bunları sizden gizlediler. ucuzdur vardır illeti. Hani şaşmayın, yarın çok pahalıya mal olursa size, bu 23 sentlik asker, yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim, her millet gibi büyük Türk milleti. (1953) .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
25 Eylül 1945
Meydan yerinde kampana vurdu. Neredeyse koğuşların kapıları kapanır. Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz: 8 yıl... Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim. Yaşamak: seni sevmek gibi ciddi bir iştir.
(1946) .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
27 Ekim 1945
Bir elmanın yarısı biz yarısı bu koskoca dünya. Bir elmanın yarısı biz yarısı insanlarımız. Bir elmenın yarısı sen yarısı ben ikimiz...... .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:37 pm
31 Mayıs 1962
Yoruldun ağırlığımı taşımaktan ellerimden yoruldun gözlerimden gölgemden sözlerim yangınlardı kuyulardı sözlerim bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde uzaklaşan ayak izlerimin ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak. .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
5 Kasım 1945
Çiçekli badem ağaçlarını unut. Değmez, bu bahiste geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı. Islak saclarını güneşte kurut: olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın nemli, ağır kızıltılar... Sevgilim, mevsim sonbahar... .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
Açların Gözbebekleri
Değil birkaç değil beş on otuz milyon aç bizim!
Onlar bizim! Biz onların! Dalgalar denizin! Deniz dalgaların!
Değil birkaç değil be on 30.000.000 30.000.000! Açlar dizilmiş açlar! Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız sıska cılız eğri büğrü dallarıyla eğri büğrü ağaçlar! Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız açlar dizilmiş açlar!
Bunlar! Yürüyen parçaları o kurak toprakların!
Kimi kemik dizlerine vurarak yuvarlak bir karın taşıyor!
Kimi deri... deri! Yalnız yaşıyor gözleri! Uzaktan simsiyah sivriliği nokta nokta uzayıp damara batan kocaman balı bir nalın çivisi gibi deli gözbebekleri, gözbebekleri! Hele bunlar hele bunlarda öyle bir ağrı var ki, bunlar öyle bakarlar ki!... Ağrımız büyük! büyük! büyük! Fakat artık imanımıza inemez tokat! Demirleşti bağrımız, çünkü ağrımız 30.000.000 deli gözbebekleri! Gözbebekleri! Ey beni ağzı açık dinleyen adam! Belki arkamdan bana bu kalbini haykırana “kaçık” diyen adam! Sen de eğer ötekiler gibi kazsan, bir mana koyamazsan sözlerime bak bari gözlerime; bunlar: Deli gözbebekleri! Gözbebekleri! .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
Açlık Ordusu Yürüyor...
Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeğe doymak için ete doymak için kitaba doymak için hürriyete doymak için.
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor adımları gök gürültüsü türküleri ateşten bayrağında umut umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor şehirleri omuzlarında taşıyıp daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri fabrika bacalarını paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor yürüyor ayakları kan içinde.
9 Ağustos 1962 .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
Ağa Camii
Ağa Camii; Havsalam almıyordu bu hazin hali önce Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım; Allahımın ismini daha çok candan andım. Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen! Böyle sokaklarda ki, anası can verirken, Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var... Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar, En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini, Üstünde ******lar yükseltiyor sesini. Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor, Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor. Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu, Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen Bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen! Ey bu caminin ruhu: Bize mucize göster Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer Bir gün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla, Baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!' .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
Ağlamak Meselesi
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli farkına bile varmadan? Nasıl etmeli de ağlayabilmeli ayıpsız, aşikare, yağmur misali?
Neylersin alışkanlık için kan ağlarken yüzün güler dikilitaş gibi dinelirsin yine. Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer, anneler gibi ağlamanın yiğitliğine? .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:38 pm
Ak bir karanfil gibi çatlayıp da çekirdek
Ak bir karanfil gibi çatlayıp da çekirdek atom bahçelerine yürüyünce aydınlık, yalnız meraklıları değil, bütün insanlık şiirin aynasında kendini seyredecek.
Nazım Hikmet RAN
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:39 pm
Alarga Gönül
Alarga gönül: Demir al... Kırmızı bir amiral gibi kaptan köprüsüne çık... Karşında deniz: kaşı çatık sana bakan kocaman mavi bir göz...
Alarga gönül, palamarı çöz... Amiral demir al...
Gönül kaptan köprüsüne çık... Çayır kokusu alan bir tay gibi kokla açık denizleri... Çevirmesin senin kafanı geri geride kalanlara doğru giden dümen suyunun köpüklü izleri...
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:39 pm
Angina Pektoris
Yarısı burdaysa kalbimin yarısı Çin’dedir, doktor. Sarınehre dğru akan ordunun içindedir. Sonra, her şafak vakti, doktor, her şafak vakti kalbim Yunanistan’da kurşuna diziliyor. Sonra, bizim burada mahkumlar uykuya varıp revirden el ayak çekilince kalbim Çamlıca’da bir harap konaktadır her gece, doktor. Sonra, şu on yıldan bu yana benim, fakir milletime ikram edebildiğim bir tek elmam var elimde, doktor, bir kırmızı elma: kalbim… Ne arteryo skleroz, ne nikotin, ne hapis, işte bu yüzden, doktorcuğum, bu yüzden bende bu angina pektoris… Bakıyorum geceye demirlerden ve iman tahtamın üstündeki korkunç baskıya rağmen kalbim en uzak yıldızla birlikte çarpıyor. .
Nazım Hikmet Ran
Poseidon
Konu: Geri: Nazım Hikmet RAN Şiirleri Salı Mayıs 04, 2010 4:39 pm
Anlayamadılar
Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda... Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! .. Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik ANLAYAMADILAR... .